TÜRK-İŞ Başkanı Atalay grev kararı için tarih verdi 15 Temmuz
Kamu işçileri dün tüm yurtta öğlen saatine kadar iş bırakarak Hükûmet’e mesaj verdi. TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, “Adalet istiyoruz, geçim istiyoruz. Hükûmet makul bir teklif sunmazsa 15 Temmuz’a kadar grev kararı alacağız.” dedi.


TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, kamu işçilerinin ücret zamlarına ilişkin toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde ilerleme sağlanamaması halinde 15 Temmuz’a kadar grev kararı alınacağını duyurdu. Atalay, Ankara’da DSİ Bölge Müdürlüğü önünde sendika yöneticileri ve çok sayıda işçinin katılımıyla yaptığı açıklamada, “Biz eylem yapalım, miting yapalım, grev yapalım. Yani öyle bir sevdamız yok. Ama gideceğimiz başka kapı yok. İşte bugün buradayız. Haftaya üç tane daha eylem takviminiz var. Onu uygulayacağız. Akabinde de Temmuz'un 15'ine kadar grev kararı almak durumundayız.” dedi.
‘HER GÜN 4 İŞÇİ HAYATINI KAYBEDİYOR’
İş güvenliğine de dikkat çeken Atalay, “Bu ülkede her gün dört işçimiz iş kazasında değil, adını doğru koyarsak iş cinayetinde can veriyor. Bu kabul edilemez bir durum. Çünkü bu insanlar önlenebilir hataların kurbanı oluyor. Deneyimsiz kişileri kritik görevlere getirirseniz, ne işçiye ne emekliye fayda sağlarsınız. Bu düzenle yol yürünmez.” diye konuştu.
‘BU ÜLKE 40 YILDIR BÖYLE BİR TABLO GÖRMEDİ’
Atalay, kamu sektöründe çalışma koşullarının gençler için caydırıcı hale geldiğini vurgulayarak şunları söyledi:
“Bugün KPSS'yi kazanıp kamuya giren gençler, maaşlar yetmediği için göreve başlamadan istifa ediyor. Gölcük'teki askeri fabrikaya giren biri 40 bin lira maaş alıyor, ancak sadece kirası 25 bin lira. Genç bu maaşla geçinemiyor, dönüp memleketinde simit ya da su satarak daha fazla kazanç sağlıyor. Böyle bir tabloyu bu ülke 40 yıldır görmedi.
‘DEVLET KAMU İŞÇİSİNE ADİL DAVRANMIYOR’
“Taleplerin karşılanmaması durumunda ülke genelinde huzursuzluk yaşanacak. Biz şu anda iş yerinde de evimizde de huzur içinde değiliz. Bu huzursuzluk sürerse, sadece bizim değil, herkesin huzuru bozulur. Ülkeyi yönetenlere açık çağrımdır: Sayın Cumhurbaşkanı başta olmak üzere, Maliye Bakanı ve Çalışma Bakanı bu sesi artık duymalı. Kamu işçisinin talebi sadece ekmek meselesi değil, adalet meselesidir.”
Konuşmasında devletin kamu işçisine adil davranmadığını vurgulayan Atalay, “Her yerde ‘Adalet mülkün temelidir’ yazıyor ama kamu işçisi söz konusu olduğunda bu sözler rafta kalıyor. Üç aydır süren sessizlik, taleplerimizi itibarsızlaştırma çabaları ve görmezden gelmeler kabul edilemez. Bizi ülke gündeminden çıkarmanın tek yolu, makul ve mantıklı bir teklif getirmektir. Aksi halde bu huzursuzluk daha da büyür.” ifadelerini kullandı.
‘KAMU İŞÇİSİ ÖZEL SEKTÖRÜN GERİSİNDE KALDI’
Ulusal Kanal Muhabiri Ekrem Demir’e konuşan TÜRK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar da durumu şöyle değerlendirdi:
“27 Şubat’ta teklifimizi sunmuştuk. Üç ay sonra, yüzde 50’lik talebimize karşılık yüzde 16’lık bir teklif geldi. Bu teklifi kabul etmedik. Daha sonra eylem kararları aldık. İlk eylemimiz salı günü başladı. İkinci olarak, iş yerlerinde arkadaşlarımız öğleye kadar çalışmama haklarını kullandılar. Eylemde yer alan tüm işçi kardeşlerimi kutluyorum.
Valiliklerimizin bazı genelgeleri var ama şu ana kadar hiçbir olumsuz müdahale olmadı. Eylemlerimiz iyi gidiyor; yasa dışı bir şey yapmıyoruz. Üretimden gelen gücümüzü kullanıyoruz. Kamu çalışanı arkadaşlarımız, geçmiş yıllara kıyasla çok daha zor durumdalar. Artık özel sektör, kamuda çalışanları geçmiş durumda. Örneğin, iş makinesi sürücüleri özel sektörde en az 80 bin TL maaş alıyor. Bu özel sektörde ödenebiliyorsa, kamuda neden ödenemediğini anlayamıyoruz.Şu anda 600 bin kamu işçisinin aldığı ücret 38 bin ile 42 bin TL arasında. Mayıs ayında yüzde 27’lik vergi dilimine girdiler. Vergi nedeniyle her ay eşit ücret alınamıyor. Bugün özel sektör, kamu maaşlarını ikiye katladı. Daha önce böyle bir durum hiç yaşanmamıştı. Eskiden kamuda çalışan işçiler, özel sektörden daha iyi ücret alırlardı.
“Her şeyi enflasyona bağlıyorlar. TÜİK’in kimseye inandıramadığı bir enflasyon oranı var. Eğer sendikalar olarak enflasyona göre toplu sözleşme yapacaksak, o zaman toplu sözleşmeye de gerek yok. Sendikalı olan yerlerde elbette enflasyon baz alınabilir ama sadece enflasyon kadar ücret alacaksak sendikaya da ihtiyaç kalmaz. Gerçek sorun geçim derdi. En az 20 bin TL kira ödenen bir ülkede 40 bin TL ile geçinilmez. Zaten asgari ücretle cambaz olsan yine geçinemezsin. Bizim yüzde 50’lik teklifimiz bile özel sektör seviyesine yaklaşmıyor. İşçinin cebine uygun, makul ölçülerde bir toplu sözleşme yapılmalı.
‘BUGÜN İKİNCİ TEKLİF GELECEK’
“Hükümet’e buradan sesleniyorum.” diyen Ramazan Ağar şöyle devam etti:
“Bu toplu sözleşme bir an önce sonuçlandırılmalı. Biz masada bitirilmesini arzu ediyoruz. Ama masada çözülmezse eylemlere devam etmek zorundayız. Yönetenler kamu işçilerini de düşünmeli ve bu süreci sonuca bağlamalı. Vergide de ciddi bir adaletsizlik var. İşçi, aldığı ücretin yüzde 27’sini vergi olarak veriyor. Önümüzdeki aylarda bu oran yüzde 35’e çıkacak. Yılın ilk ayında alınan maaşla 12. ayda alınan maaş aynı değil. Aldığım bilgiye göre, bugün ikinci teklifin geleceği söyleniyor. Makul bir teklif bekliyoruz. Eğer kabul edeceğimiz bir teklif olmazsa eylemlerimize ve görüşmelerimize devam edeceğiz. Arabuluculuk süremiz bitmek üzere. Sonrasında iki aylık yasal süreç var. Bu süreçte grev kararı da alınabilir. Bugün 14.00’da verilecek teklife bakacağız ve yol haritamızı ona göre belirleyeceğiz.”
İŞÇİLER YARIM GÜN İŞ BIRAKTI
TÜRK-İŞ’e bağlı sendikaların eylem takvimi kapsamında, 26 Haziran 2025 Perşembe günü (dün) tüm yurtta işçiler, kamu işçilerinin bağlı bulunduğu tüm iş yerlerinde öğle saatlerine kadar çalışmama hakkını kullandı.
Eylemin ilk günüde 24 Haziran 2025 Salı günü sabah saatlerinden itibaren kamu işçileri, örgütlü oldukları iş yerlerine yaklaşık 500 metre mesafede toplanarak yürüyüş yapmıştı. İşçiler, daha sonra iş yeri önlerinde bir araya gelerek ortak basın açıklamasında bulunmuştu.
Devam eden eylemler kapasamında; 1 Temmuz Salı, bölge ve il temsilciliklerinin önceden belirleyeceği şehir merkezindeki alanlarda mesai bitimi işçilerle buluşularak basın açıklaması yapılacak. 3 Temmuz Perşembe günü, 81 ilde AK Parti il binaları önünde iş çıkışı işçilerle birlikte basın açıklaması yapılacak. 8 Temmuz Salı, mesai bitimi iş yerleri terk edilmeyerek sabaha kadar iş yerlerinde kalınacak. 17 Temmuz Perşembe, bir gün iş yerlerine gidilmeyecek.